Değerli okuyucularımız;
Ekim ayında çalışma yaşamını yakından ilgilendiren yeni bir yazıyla tekrar sizlerle birlikteyiz. Bize ayrılan bölümde yazıyı Prof.Dr.Mustafa Necmi İlhan hazırladı. Konu başlığımız ise “Çalışma yaşamında psikososyal risk etmenleri” dir. Keyifle okuyacağınız bir yazı olduğunu düşünüyorum. Çalışmada; sağlık ve ruh sağlığı, riskli iş kolları, iş yerinde psikososyal etken kaynakları ve stres, stres yönetimi biçimleri, stres azaltma teknikleri ve organizasyonel yöntemler, psikososyal etmenlerin ölçümü ve psiksososyal etkenlerden korunma vurgulanmaktadır.
Katkıları için Prof.Dr.Mustafa Necmi İlhan’a teşekkür ederiz.
İyi okumalar…
Doç.Dr.Metin PIÇAKÇIEFE
ÇALIŞMA YAŞAMINDA PSİKOSOSYAL RİSK ETMENLERİ
Prof. Dr. Mustafa Necmi İLHAN
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
İş ve Meslek Hastalıkları Bilim Dalı
1.GİRİŞ
Mesleki riskler genel olarak biyolojik, biyomekanik, kimyasal ve radyolojik riskleri kapsayan fiziksel tehlikeler ile psikososyal tehlikelerden oluşur. Uluslararası Çalışma Örgütü psikososyal tehlikeleri iş doyumu, iş örgütlenmesi ve yönetimi, çevresel ve örgütsel koşullar ile işçilerin uzmanlığı ve gereksinimleri arasındaki etkileşim temelinde tanımlamıştır. Bu etkileşimler algılanma ve yaşanma biçimleriyle işçinin sağlığı için tehlike oluşturur. Bu tehlike stres yoluyla oluşur. Ancak, psikososyal tehlikelerin stres yoluyla açığa çıkmayan doğrudan etkileri de vardır.
Fiziksel ve psikososyal tehlikelere maruziyet psikolojik ve fiziksel sağlığı etkileyebilir. Bu etkiler en az iki yolla ortaya çıkar:
Bu iki yol birbirinin seçeneği değildir, aksine çoğu durumda birlikte ve birbiriyle etkileşerek etkinlik gösterirler, birbirlerini tamamlar veya birbirinin etkisini güçlendirirler.
Tehlike-stres-sağlık ilişkisi ile ilgili tartışmalar çoğunlukla psikososyal tehlikelere yönelir, işin fiziksel boyutu göz ardı edilir. Oysa fiziksel tehlikelerin de hem beyin üzerindeki etkileri, yarattıkları rahatsızlık ve tehlikeye maruz kalmak nedeniyle yarattıkları kaygı ve korku üzerinden psikososyal etkileri vardır. Bu korku hem başarımı hem de sağlığı etkiler. Bu etki işçinin tehlikeden haberdar olmasına ve tehlike hakkındaki bilgilerine bağlıdır. Bu durumda stres fiziksel ve psikososyal tehlikelere maruz kalmaya bağlı stres olarak tanımlanır.
2.PSİKOSOSYAL RİSK ETMENLERİ
2.1.Sağlık ve Ruh Sağlığı
Günümüzde sağlıklı olmak, yalnızca hastalık ve sakatlık durumunun olmaması değil; bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hâli olarak tanımlanmaktadır (Dünya Sağlık Örgütü).
Ruh ve sosyal sağlık, beden sağlığına göre değerlendirmesi daha zor, etkilenimi daha kolay sağlık bileşenleridir. Bireysel yaşam koşulları, yaşanılan çevre ve yapılan iş, ruh ve sosyal sağlığın temel belirleyicileridir. Ruh ve sosyal sağlığın %50’ye yakın bir bölümü de iş ve çalışma koşullarından etkilenmektedir. Aşağıda iş yaşamında ruh sağlığına etki yapabilecek etmenler yer almaktadır.
2.2.Riskli İş Kolları
Çalışma ortamında diğer çalışanlarla teması fazla olanlar başta olmak üzere, pek çok çalışma biçimi ve etken psikososyal etmenler için risk oluşturmaktadır. Hizmet işleri, sağlık, banka, satış pazarlama temsilciliği gibi işler insanlarla iletişimin süreğen olduğu işlerdir. Bu işlerde insanlarla sürekli iletişim içinde olmak, sürekli aynı ruhsal durumu farklı insanlar ve farklı etkileşimler ile yaşamak pek çok çalışan için oldukça zor süreçlerdir.
Vardiyalı işler: Vardiyalı çalışmanın amacı, işin hiç kesilmeden devam ettiği işyerlerinde çalışanlar üzerindeki özellikle gece çalışmasından kaynaklanan riskleri azaltmaktır. Ancak vardiya değişiminin sürekli olması ile birlikte belirli bir zamandan sonra işçide duygusal ve bedensel zorlanma meydana gelebilmektedir.
Esnek çalışma: Esnek çalışma, çalışanlar için avantaj ya da dezavantaj olabilmektedir. Burada bahsedilen dezavantajlar uzamış mesai saatleri, farklı işlerin yapılması, farklı yerlerde çalışmadır. Bu uygulamalar çalışanlarda yüklenme yapabilmektedir.
Parça başı işler: Bu biçimde yapılan işlerde kişi performans kaygısı ile çalışmakta, ürettiği kadar kazanabileceği için sürekli üretim motivasyonu ile çalışmaktadır. Ancak üretmek her zaman çalışana bağlı olmayabilmektedir; elektrik kesintisi, ham madde gelmeyişi, üretilen mal ve hizmetin pazarlanamaması, çalışanın sağlık sorunu ya da iş gücünde kayıp yaşaması üretimi etkileyebilmekte ve çalışanın psikososyal sorunlar yaşamasına neden olmaktadır,
Vasıfsız işçiler: Vasıfsız işçiler sürekli iş ve çalışma çevresi değiştirmekte, farklı zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Öte yandan tek bir iş yerinde çalıştığında da sürekli, iş yerindeki hemen her işe koşulmaktadırlar. Bu da ciddi psikososyal etken olmaktadır.
İş yeri iklimsel ortam şartları: Çalışma ortamındaki iletişim ve ilişkiler ortamın temel belirleyicisidir. İlişkilerin fazla iç içe olması örneğin her türlü kişisel bilginin paylaşılması, ya da aşırı uzak olması örneğin kişilerin birbirlerini selamlamamaları da oldukça etkili psikososyal etmenlerdendir.
Fiziksel risk etmenleri: Çalışma ortamındaki aydınlatma, sıcaklık ve ses gibi fiziksel etmenler, çalışana doğrudan etki ederek psikososyal risk etmeni olabilmektedir. Örneğin ameliyathanede çalışan bir hekim için sürekli parlak ışık altında çalışmak riskli iken, madendeki bir kırıcı için sürekli karanlıkta çalışmak riskli olmaktadır.
2.3.İş Yerinde Psikososyal Etken Kaynakları ve Stres
İş yerinde psikososyal etkenler stres başta olmak üzere pek çok farklı nedenden kaynaklanabilmektedir. Endişe, tahrik, uyarı, zorlama yaratan durum olarak tanımlanan stres, durumluluk ve süreklilik olarak iki biçimde değerlendirilmektedir. Durumluluk stresinde, o anda ya da yakın zaman içerisinde işin yürütümü sırasında meydana gelen stresten bahsedilebilir. Örneğin araç kullanırken kişinin çevreyi kolaçan etmesi, aynalara belli sıklıklarla bakması, dönmeden önce yavaşlaması ya da derse giren öğrencinin dersi dinlemesi, not alma, ödev yapma gibi dersin gereklerini yerine getirmesi şeklinde değerlendirilebilir. Durumluluk stresi hayatın içinde olan, kaçınılması güç bir strestir. Kişinin günlük yaşamını olumsuz etkilemediği sürece çok fazla sorun olarak değerlendirilmemektedir.
Süreklilik stresinde ise kişinin yaptığı iş sonlandığında dahi hâlâ o iş ve ilişkili konularda kaygının sürmesi, örneğin evine giden bir sürücünün istirahatte dahi hâlâ aracını nasıl kullandığı ile ilgili kaygı duyması ya da dersini bitiren, dersin gereklerini yerine getiren öğrencinin evine döndüğünde hâlâ dersi için kaygı duyması olarak değerlendirme yapmak mümkündür.
İşçilerin birbirleriyle, ustabaşı ve yöneticilerle ilişkileri, çatışmaların varlığı gibi kişiler arası ilişkilerde yaşanan sorunlar ciddi risk etmeni olabilmektedir.
İş yerinin yönetim şekli ve ücret politikası, çalışma süreleri, vardiya varlığı gibi organizasyonel etmenler yine psikososyal etkenler arasında yer almaktadır.
Tekrarlayıcı (repetetif) ve tekdüze (monoton) iş yapmaktan kaynaklanan iş stresi gibi işin yürütüm biçiminden kaynaklanan etmenler kişiyi olumsuz etkileyebilmektedir.
2.4.İş yerinde stres yaratan etmenler
Stres çağımızda hemen tüm alanlarda karşımıza çıkmaktadır. Aşağıda iş yerinde stres yaratan etkenler sıralanmaktadır.
Yukarıda sıralanan etmenlerden de görüldüğü üzere iş yerinde stres yaratan pek çok farklı etken bulunmaktadır. Tüm bu psikososyal çevre etkenlerini iki başlık altında toplamak olanaklıdır.
2.5.Stres Yönetimi Biçimleri
Yukarıda ayrıntılı olarak değinildiği üzere stres; çalışma yaşamının pek çok alanında karşımıza çıkmaktadır. Stressiz bir yaşam olamayacağına göre stresin yönetilebilmesi temel yaklaşım olmalıdır. Aşağıda stresin yönetilmesinde en temel unsur olan sağlıklı beslenmeden hekim tedavisine kadar bir dizi önlem sıralanmaktadır. Bunların en kolayı sağlıklı beslenme ve egzersiz yapmaktır. Ancak stres, kişinin kendi kendine yapabileceği uygulamalar ile çözülemiyorsa iş yerinde sosyal destek sağlanması ve hekim tedavisi de gerekli olabilmektedir.
2.6.Stres Azaltma Teknikleri
Gerek çalışma yaşamda, gerekse günlük yaşamda stresi yönetebilmek oldukça önemlidir. Ancak daha ileri düzeydeki stresi azaltabilmek için aşağıda yer alan yaklaşımlar geliştirilebilir.
2.7.Stres Azaltmada Organizasyonel Yöntemler
İşletmelerin kendi yapılarında gerçekleştireceği organizasyonel düzenlemeler stresi engellemede en temel yöntemdir ve iş sağlığı ve güvenliğinde sıklıkla kullanılan kaynakta kontrol yaklaşımı olarak değerlendirilebilir.
Aşağıda iş yerlerine stresi kaynakta kontrol amacıyla yapılabilecek organizasyonel yöntemlere örnekler verilmektedir.
İş yerinde psikososyal etmenlerin ölçümü fiziksel, kimyasal, biyolojik etmenlerin ölçümüne göre oldukça güçtür. Ancak yukarıda değinildiği gibi en başta hekim muayenesi/sağlık gözetimi gelmektedir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri aşağıda yer alan ölçekler ile iş yerindeki stres ve diğer psikososyal etmenler ölçülebilir.
Tüm bu muayene ve değerlendirmelerin yanında iş yerinde çalışanların sağlık gözetimi yoluyla periyodik olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi en etkin yönetmedir.
Stresten korunmada en etkili yöntem ekip çalışmasıdır. İş yerinde görevli iş yeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, iş yeri hemşiresi gibi sağlık profesyonelleri ekip anlayışı içerisinde yönetim ve çalışanlarla iletişimde bulunup, olası stres kaynaklarını belirledikten sonra iş yerinde kişisel ve sosyal destek sitemlerinin devreye alınması ve yapılan uygulamaların ölçüm araçları ile izlenmesi sağlanmalıdır.
Kavramsal model, akıl sağlığı sorunlarında en az iki önlem hedefi önermektedir:
Çalışanların bedensel, akılsal ve toplumsal iyilik hâlini korumak için bütünsel bir iş sağlığı politikası hazırlanmalıdır. Akıl sağlığını korumayı amaçlayan politikalar bu politikanın parçasını oluşturmalıdır. Çalışanlar, stresin etkilerinden ve kişinin stres etmenlerinden etkilenmesini önleyen farklı aşamalarda önleyen birincil, ikincil ve üçüncül koruma önlemleriyle korunabilir.