1 MAYIS EMEK ve DAYANIŞMA GÜNÜ
DÜNYA’DA
19. yüzyıla kadarki dönemlerde işçiler “gün ışığı” esasına göre çalışıyor, hava aydınlanınca işe başlıyor, karanlık çökmeden işi bırakamıyorlardı. Günlük çalışma süreleri 19-20 saat olabiliyordu. İşçilerin toplu olarak fabrika, atölye tarzı işyerlerinde çalışmaya başladıkları ilk dönemlerden beri en önemli talepleri daha kısa çalışma süreleriydi. Batılı ülkelerde 1830’lu ve 40’lı yıllarda işçi örgütleri genel olarak çalışma saatlerinin günlük olarak 10 saate düşürülmesi talebini gündeme getirdiler.
Avustralya işçileri, günde 18-20 saat çalışmaktan bıkmış olarak “sekiz saat çalışma, sekiz saat sosyal hayat, sekiz saat dinlenme ve uyku” sloganıyla gösteriler yapmaya başlamışlardı. Avustralya işçileri bu hakkı 1856 yılında aldılar.
Birinci Enternasyonalin 1866 yılında Cenevre’de yapılan Kongresinde, “tüm işçiler için yasal çalışma süresi günde sekiz saati aşamaz” kararı alındı.
Amerikan Emek Federasyonu(AFL), 1884 yılında yaptığı kongrede, sekiz saatlik çalışma süresi için toplumsal mücadele yürütme kararına vardı. AFL bu mücadele için 1886’dan itibaren 1 Mayıs’ın “Sekiz Saatlik İş Günü” talebini hayata geçirmek için grev ve gösteri günü olmasını kararlaştırdı. 1 Mayıs 1886 tarihinde, sekiz saatlik işgünü talebini hayata geçirmek üzere başta Şikago olmak üzere ABD’nin pek çok ülkesinde grevler yapıldı, örgütlü, örgütsüz, vasıflı vasıfsız on binlerce işçi iş bıraktı.
1889 yılında Paris’te toplanan İkinci Enternasyonal 1 Mayıs’ı tüm dünyada işçilerin haklarını almak üzere grev ve eylem yapacakları gün olarak belirledi. Bu kararla 1 Mayıs ilk kez uluslararası hale geldi.
TÜRKİYE’DE
Osmanlı döneminden başlayarak Türkiye’de de Avrupa-Amerika düşünce akımlarından etkilenen örgütler kurulmuştur. Türkiye’de bilinen ilk işçi örgütü, illegal olarak Amele Perver Cemiyeti adı ile 1871 tarihinde kurulmuştur ve ilk grev Haliç tersane işçilerinin 1872 grevidir. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin 24 Temmuz 1908 tarihinde iktidara geçmesinden sonra sendikalar kurulmuş, ilk kez yaygın grevler yapılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’na kadar geçen dönemde Üsküp’te, Selanik’te ve İstanbul’da, dünya işçileriyle aynı zamanda 1 Mayıs gösterileri yapıldığı bilinmektedir. Osmanlı Devleti döneminde işçi örgütlenmesinin en gelişmiş olduğu yer Selanik‘ti ve 1911 yılında burada tütün, liman ve pamuk işçileri, 1 Mayıs gösterisi düzenleyerek bu günü kutlamışlardır. 1912 yılında İstanbul`da ilk defa 1 Mayıs kutlaması gerçekleşmiştir. Türkiye işçilerinin bu dönemdeki talepleri; kanunlarca güvence altına alınmış daha az çalışma süresi, seçme seçilme hakkı, sendika kurma hakkı ve grev yapabilme hakkı olarak belirtilmiştir.
1914-18 arası savaş döneminde sıkıyönetim olduğu için kayıtlarda grevler-gösteriler yoktur. Daha sonra, kimisi işgal kuvvetlerine rağmen olmak üzere, İstanbul’da ve Ankara’da grevler, gösteriler yapılmıştır. 1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak “İşçi Bayramı” ilan edilmiş, 1924`te hükümet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasaklamıştır. 1925’de tüm örgütlenmeleri, grevleri, gösterileri yasaklayan Takrir-i Sükûn (Sessizliğin Sağlanması) kanunu çıkartılarak uzun süre yürürlükte kalmıştır. 1 Mayıs 1935 yılında çıkarılan Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Kanun ile 1 Mayıs “Bahar ve Çiçek Bayramı” adı verilmiş ve ücretsiz tatil günü ilan edilmiştir. Daha sonra çıkartılan kanunlarla, genel tatil günü olan 1 Mayıs’ta önce 1951 yılında yarım günlük ücret ödenmesi, sonradan 1956 yılında ise tam gün ücret ödenmesi kabul edilmiştir.
1 Mayıs 1975’de işçi örgütlerinin başlattığı toplu kutlamalar, her yıl alanlarda yapılmaya başlanmıştır. 1980 askeri darbesi, 1981’de bu kutlamaları yasaklamış ve 1 Mayıs günü tatil olmaktan çıkartılmıştır.
1985 yılından itibaren tekrar örgütlenerek 1 mayıs kutlamaları önce kapalı sonra açık alanlarda topluca kutlanmaya başlanmış, engellemelere karşın sürdürülen kararlılıkla alanlardaki toplantılar özellikle 1996’dan itibaren(Kadıköy) katılımların artarak devam ettiği gözlenmiştir. Bu toplantıların izin verilmeyen yerlerde yapılmak istendiğinden hareketle yapılan engellemeler sonucunda bir çok işçi ile polis yaralanmış ve ne yazık ki onlarca insanımız kaybedilmiştir.
2008 Nisan‘ında, 1 Mayıs’ın “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanması kabul edilmiştir.
2009 Nisan‘ında Türkiye Büyük Millet Meclisi‘ne verilen önergeden sonra 1 Mayıs tekrar resmi bayram olarak kabul edilmiştir. 2010’da izin verilen Taksim meydanındaki toplu kutlamaya, resmi kayıtlara göre 140 bin işçi katılmıştır.
HASUDER İş Sağlığı çalışma grubu olarak; tüm emekçilerin, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı koşullarında, çağdaş sosyal haklarının verildiği işyerlerinde çalışmalarının sağlanması umuduyla 1 Mayıs gününü kutluyor ve esenlikler diliyoruz…