Gezi Eylemcilerine Gönüllü Sağlık Hizmeti, İnsani Yardım HUKUKİ DEĞİL Mİ?
Taksim Gezi Parkı eylemlerinde gönüllü sağlık hizmeti sunan hekimlere Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun seç duyurusunda bulunacağı açıklamasına karşı TTB tarafından yapılan basın açıklaması aşağıda görülmektedir.
Basın Açıklaması
13 Haziran 2013
Gezi eylemcilerine gönüllü sağlık hizmeti, insani yardım“hukuki değil” mi?
13 Haziran 2013 tarihli medya haberlerine göre “Sağlık” Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Gezi Parkı olaylarında yaralananlara sağlık hizmeti vermenin, geçici revirlerin oluşturulmasının “hukuki olmadığını” “yasal sürecin başlatılacağını” açıklamış.
Anımsayalım;
Yaralılara, hastalara yardım etmek insan olmanın gereğidir.
Yaralılara yardım etmek değil, aksine yardım etmemek suçtur. (TCK madde 98)
Ayrımsız bir biçimde insan yaşamını, sağlığını gözetmek, ilk yardımda bulunmak hekimlerin, diş hekimlerinin birinci ödevidir. (Tıbbi Deontoloji madde 1-2)
Sağlık hizmetlerini, ayrımsız herkese, insan onuruna, hak ve hürriyetlerine saygı göstererek vermek, bu tutumu güvence altına almak devletin yükümlülüğüdür.(BİYO-TIP SÖZLEŞMESİ madde 1)
Gereksinimi olan her insana sağlık hizmeti vermek her türlü toplumsal yarar düşüncesinin üstündedir.(BİYO-TIP SÖZLEŞMESİ madde 2)
İnsanların sağlığını korumak, sağlık hizmetine ihtiyacı olanların temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı bir sağlık hizmetine ulaşmalarını sağlamak Sağlık Bakanlığı’nın yasal ödevidir.
Anımsayalım;
16 gündür, yoğun biber gazı kullanıldı, insanların bedenleri, evleri hedef alınarak gaz fişekleri fırlatıldı, ölenler, gözünü kaybedenler, kafatası kırılanlar, beyin kanaması geçirenler oldu, binlerce kişi yaralandı, sağlık hizmeti verilen yerlere gazlı saldırılar yapıldı. Sağlık Bakanlığı sustu.
Sağlık Bakanlığı, kamu hastanelerinde Gezi Parkı gösterileri sürecinde yaralanıp hastanelere başvuran kişilerin, isimleri ile birlikte ayrı bir forma kaydedilmesi uygulamasını başlattı.
Türk Tabipleri Birliği bu uygulamanın fişlenme kaygısı ile yararlananların sağlık kuruluşlarına başvurmasının önüne geçtiğini belirterek, bilgilerin anonim toplanmasını önerdi. Türk Tabipleri Birliği’nin 7000 biber gazı maruziyeti üzerinden yaptığı değerlendirmede, sağlık sorunları olanlardan hastaneye başvuranların oranının toplam içinde % 1,7 olduğunu tespit etmiştir.
Karşılık olarak Sağlık Bakanlığı, insanlarınbilgilerinin mahremiyetini sağlamak, sakınmasız sağlık kuruluşuna başvurmalarını güvence altına almak yerine Türk Tabipleri Birliği’ni suçladı.
Şimdi de başta onurlu bir insan olarak, öğrenci, hemşire, hekim, diş hekimi olarak yaralılara yardım edenlerin davranışlarının hukuksuz olduğunu söylüyor.
Birlikte düşünelim lütfen:
‘Hukuki olan’ ne? ‘Hukuki olmayan’ ne?
Sonra da Sağlık Bakanı’na soralım hangi konuda, kime karşı suç duyurusunda bulunmayı düşünüyorsunuz?
1999 Körfez Depremi ve 2011 Van-Erciş Depremlerinde de sağlık emekçileri revirler kurarak gönüllü sağlık hizmeti vermişlerdi. Onlar da mı hukuk dışıydı?
O günlerde olduğu gibi bugün de hekimler, sağlık çalışanları, mesleklerinin doğası gereği ihtiyacı olanlara, eylemcilere de, güvenlik görevlilerine de, ayrımsız bir biçimde her yer ve her zamanda sağlık hizmeti vermeye devam edeceklerdir.
Türk Tabipleri Birliği, meslek onuruna, insanlık değerlerine uygun davranışı nedeniyle baskıya uğrama olasılığı olan bütün hekimlerin, tıp öğrencilerinin ve sağlıkçıların yanında olacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi