On-line ISSN:2147-155X

Sevgili Doğan Ağabey – Gülseren Ağrıdağ

26 Kasım 2013, Salı, 10:30 | İz Bırakanlar, Prof.Dr.Doğan Benli | 1.600 kez okundu | 0 yorum
SEVGİLİ DOĞAN BEY   Prof.Dr. Gülseren Ağrıdağ 16 Ağustos 2013 Balcalı-Adana     Sevgili Doğan Bey ile ilgili bir anı anlatmak pek kolay değil, ama onu günlerce anlatmak, konuşmak mümkün.   Hangi Doğan Bey’le ilgili anı anlatacağım?   Eğitimimde çok büyük katkısı olan Öğretmen Doğan Bey’i mi? Herkesi dinlemeye, anlamaya çalışan yüreği insan sevgisi ile […]

SEVGİLİ DOĞAN BEY

 

Prof.Dr. Gülseren Ağrıdağ

16 Ağustos 2013 Balcalı-Adana

 

 

Sevgili Doğan Bey ile ilgili bir anı anlatmak pek kolay değil, ama onu günlerce anlatmak, konuşmak mümkün.

 

Hangi Doğan Bey’le ilgili anı anlatacağım?

 

Eğitimimde çok büyük katkısı olan Öğretmen Doğan Bey’i mi? Herkesi dinlemeye, anlamaya çalışan yüreği insan sevgisi ile dolu İnsancıl Doğan Bey’i mi?

 

Bizleri her pazartesi sabırla dinleyen, yol gösteren, sorunlarımızı çözmemize yardım eden Yönetici Doğan Bey’i mi?

 

Hangi Doğan Bey’i?

 

Hemen bir konuyu açıklığa kavuşturmalıyım. Bizler, yani 1970’lerde Halk Sağlığında çalışanlar üstlerimize bey, hanım diye hitap ederdik. Hoca sözcüğü hoş karşılanmaz, hatta argo bile sayılırdı. O günlerin anısına “Doğan Bey” diye devam etmek istiyorum.

 

O günlerde Etimesgut’ta eğitim alanlar her pazartesi sabahı sağlık ocaklarımıza gitmeden önce Doğan Beyin odasına uğrar “çayını” içerdik. Benim eğitimimde en önemli yeri tutan süreçlerden biri bu sabah toplantılarıdır.

 

Bir pazartesi sabahı bana sağlık ocağı çalışanlarının nasıl olduğunu sordu. İyiler mi? dedi. Önemli bir şey olmadığını söyledim. “Yıldız Ebe de iyi mi?” diye sordu. Bildiğim bir olay yoktu. “Onunla biraz sohbet etsen iyi olur. Çalışkan bir ebe. Son aylarda performansı düştü” dedi. Aslında bu bilgiyi ana-çocuk sağlığı hemşiresinden de alabilirdi. Ama soruyu bana yöneltmişti.

 

Ebe Hanımla o sağlık evi haftaki ziyaretimde sohbet ettim. Başlangıçta her şeyin yolunda olduğunu söyledi. Sohbet uzayınca babasının çok ciddi bir hastalığının olduğunu, zaman zaman akşamları Ankara’ya gitmek zorunda kaldığını. Ulaşım konusunda köydeki insanların kendisine yardımcı olduklarını öğrendim. İznini babasının ameliyatı sırasında kullanması için gündüzleri çalışıp, akşamları babasının yanına gitmesini sağlamışlardı. Olan biteni de hiç kimse bilmiyordu. Tabii o zamanlar sağlıkçı dövmek geleneği henüz başlamamıştı.

 

Öğrendiklerimi Doğan Bey ile paylaştım. Burnumun dibinde olan bitenden haberim olmamıştı. Ama Doğan Bey bütün bunların nasıl öğrenmişti. Daha doğrusu nasıl fark etmişti. Benim için önemli olan buydu. Bunca kişinin arasından Yıldız Ebe Hanımın sorunların nasıl fark etmişti? Sordum? Beni kütüphaneye götürdü. Ziyaretçisi olmadığında orada çalışırdı. Bir dosya çıkardı. İçinde kareli kağıtlara yazılmış tablolar vardı. Bölgedeki tüm çalışanlar için birer tablo hazırlamıştı. Aylık olarak değerlendiriyordu. Böylece değişimlerin fark etmesi nedenlerini araması mümkün oluyordu. Yaptıklarını benimle paylaştı, tartıştık. Bilginin nasıl çok yönlü kullanılabileceğini görmüş oldum. Tüm çalışanlarına nasıl duyarlı olduğuna tanık oldum. Sahada çalışan iki yüzden fazla çalışanı izlemek, onlardan sorumlu olduğunu hissetmek beni çok etkilemişti. Her birimize ayrı ayrı zaman ayırıyor. Hiç birimizi atlamak istemiyordu. Her bir çalışanı onun için çok değerliydi.

 

Doğan Beyi; Öğretmenimiz, Hocamız, Rehberimiz… Onu şükran ve rahmetle her gün anıyorum ve arıyorum…

 

YORUM YAZ


Lütfen doldurunuz *

Henüz yorum yapılmamış.