HOCAM SABAHAT TEZCAN
Prof.Dr.Faruk YORULMAZ
Epidemiyoloji denildiğinde ilk akla gelen isim olan Hocam Sabahat Tezcan’ı asistanlığımdan beri, bilimsel toplantılardan nazik, samimi, bir bilim insanı kimliği ile tanırdım. Söz konusu toplantılardaki konuşmalarından çok şey öğrendim. Ancak ilk defa İstanbul’da bir doçentlik sınavı jürisinde biraraya gelerek daha yakından tanıma, sohbet etme fırsatım oldu.
Hocanın samimi, sıcak, olumlu mesajlarla dolu sohbeti ile sınava girecek adaylar için genellikle heyecanlı, gergin olan sınav ortamı, sıcak, samimi bir ortama dönüştü. Bu samimi hava, sınava giren adayların da stresini ve heyecanını tümüyle ortadan kaldırmış olmasa bile azaltmıştı. Böyle bir hoş ortamda geçen sınav, hem jüri üyeleri olarak bizleri hem de adayları mutlu etmişti. Ben de gerçekten Hoca’nın bu sohbetinden ve aynı ortamı paylaşmaktan çok büyük mutluluk duymuştum.
Daha sonra Hoca ile bilimsel toplantılarda bir çok kez biraraya geldik ve her defasında O’nunla sohbet etmekten, halk sağlığı ve ülke sorunlarını konuşmaktan hem çok zevk aldım hem de çok şey öğrendim. Hoca’nın objektif, gerçekçi, bilimin ışığında değerlendirmeleri ile son derece akılcı önerilerini öğrenmekten, paylaşmaktan çok büyük keyif aldım.
İzmir’deki Halk Sağlığı Kongresi’nde değerli eşi ile de tanışma, birlikte sohbet etme fırsatım oldu. Her iki değerli insanın deneyimlerini, anılarını paylaşmaktan her defasında hem çok şey öğrendim hem de çok keyif aldığımı söylemeliyim.
Birlikte bulunduğumuz her ortamdaki sohbetler bende hoş ve kalıcı etkiler bırakmıştır. Aynı zamanda; Hocamın; halk sağlığı, halk sağlığı çalışanları ve ülke sorunları konusunda yeni bir bakış açısı, yeni çalışma alanları, çözüm seçenekleri açısından düşünceleri çalışma şevki vermiştir.
Hocamın en önemli özelliklerinden biri de zor günler de yanınızda olmasıdır. Kızımın hastalığını öğrendiği ilk günden itibaren yakından ilgilenmesi, her karşılaştığımızda önce kızımın sağlığını sorması, kendisinden de örnek vererek yol göstermesi, hiçbir belirtiyi ihmal etmemem konusunda uyarması hafızamda aynı tazeliği ile durmaktadır.
Daha sonra, bütün çabalarımıza rağmen kızımın vefatından sonra evime gelerek başsağlığı dileyen Edirne’deki arkadaşlarımın dışında 2 Halk Sağlığı hocası oldu. Birisi eşi birlikte Ankara’daki evime ziyarete gelen değerli Sabahat Hocam ve diğeri rahmetli Talat Bahçebaşı. Bu başsağlığı ziyaretleri en acı günümüzde, büyük acımıza katlanmada bize güç vermiştir. Bu nedenle Sabahat Hocama ve değerli eşine teşekkür ediyor, Talat Hocama tekrar bu vesile ile rahmet diliyorum.
Hocam’dan tüm bu sohbetlerde çok şey öğrendim. Hepimizin öğreneceği çok daha fazla şey olduğundan eminim. Kendisine hem bir abla olarak dostluğu hem de bir hoca olarak bizleri aydınlatmaya devam edebilmesi için, sevdikleri ile birlikte sağlıklı, mutlu ve uzun bir ömür diliyorum.