On-line ISSN:2147-155X

Yaptığı İşe Gönülden Bağlanır (Aysen Bulut)

30 Ocak 2014, Perşembe, 10:05 | İz Bırakanlar, Prof.Dr.Sabahat Tezcan | 1.896 kez okundu | 0 yorum
HALK SAĞLIĞINDA VERİMLİ BERABERLİKLER DİLEĞİ İLE Prof.Dr. Aysen Bulut Toplum hekimliğinde yetişme yıllarımıza katkı yapan öğretim üyelerinin değerini o zaman da takdir edebiliyordum. Benim için Sabahat Tezcan onlardan biridir. Aradan zaman geçtikçe, dünyadaki entelektüel düzeyi fark edince, onların her birinin dünya çapında zor bulunan değerlerde olduklarını daha iyi anladım. Bu ekip içinde yetiştiğim için mutluyum. […]

HALK SAĞLIĞINDA VERİMLİ BERABERLİKLER DİLEĞİ İLE

Prof.Dr. Aysen Bulut

Toplum hekimliğinde yetişme yıllarımıza katkı yapan öğretim üyelerinin değerini o zaman da takdir edebiliyordum. Benim için Sabahat Tezcan onlardan biridir. Aradan zaman geçtikçe, dünyadaki entelektüel düzeyi fark edince, onların her birinin dünya çapında zor bulunan değerlerde olduklarını daha iyi anladım. Bu ekip içinde yetiştiğim için mutluyum. Gün geldi, kendi kanatlarımla uçmaya karar verip yetiştiğim yerden ayrıldım… Neden ayrıldığımı anlatmam zor oldu yakın çalışma çevreme. Bir büyüğüm “ Kime kırgınsın, lütfen söyle” demişti. Gerçekten de kimi insanların birbirine kızdığına şahit olmuştum ama ben kimseye kızmamıştım. Akademik insanlar arasında olan çatışma ve çekişmelerin, her alanda olduğu gibi, toplum hekimliğinde de zarar verici olduğunu her zaman düşündüm, paylaştım.

Yıllar boyu, Hacettepe Toplum Hekimliği bölümüne her uğradığımda, eski dost ortamını arayışım bazı öğretim üyelerinin birbirine olan kırgınlık anılarını dinlemek durumunda kalıp üzüldüğümle kaldı. Aradan çok zaman geçti ama pek bir değişiklik olmadı sanırım, yeni ekipte de durumlar benziyor! Değerli uzmanların bir arada bir şey yapmak istemedikleri oluyor…

Bir tarihte, Londra Üniversite’sinden Türkiye’de yapılacak bir ulusal araştırmada danışman olarak çalışan bir uzman arkadaşım, durumu farkedince “Bizde de  kişiler arasında kimi sorunlar olur ama akademik işbirliklerinde insanlar bunları maskeler, bir arada güzel işler yaparlar, Türkiye’de bu neden olmuyor” sözleriyle beni sorgulamıştı… Cevap vermek zordu kuşkusuz.  İnsanları anlamaya çalışmayı, artık bu yaşımda, bıraktığımı söyleyerek kurtulmak istedim bu sorudan. Gönlüm, daha güzel ve verimli işler yapılmasını istiyor.

Bu giriş, pek çok hünerine özendiğim insanlar arasında olan, Sabahat Tezcan’la ilgili anılarımı yazmak için heveslendiğimde düşüncelerimden döküldüğü için beni bağışlayın. Yaptığı işlere gönülden bağlanan, beni her gördüğünde şefkatle sarıp sarmalayan Sabahat Ablam, kimi zaman sert bir kaya gibi, adeta bir kalkanın ardında ulaşılmaz biri oluveriyor, böyle olmayı seçiyor ve bunu savunabiliyordu. Bu keskin özelliği- kırmızı çizgileri- birlikte çalıştığı insanların etkilenmesine neden oluyordu. O elinden geldiğince güzel işler yapmak için çaba gösterdiğini düşünürken, bazıları bu özelliğinden kurumların da zarar gördüğünü düşündüler. Bunları yazarken, şu anda uluslararası ortamda iş tutan ama Ankara’da kalsalardı ülkeye ne kadar yarar sağlayacaklarından emin olduğum uzman arkadaşlarımın görevlerinden ayrılışlarını öğrendiğim zamanki üzüntüm  geldi aklıma.

Ancak ben onu, her yardım istediğimde canla başla destek olan, en sıkıntılı zamanında istediğim işbirliğini sağlamayı görev bilen, benimle üretmek isteyen, çok çalışkan, pratik, lafı dolandırmadan yerinde kullanan ve yeni yaşamından başka bir keyif almayı amaçlayan yüzü ile de hatırlayacak ve anacağım.  Karşılaştığı her sorunun üstesinden gelmek için kararlılıkla, canla başla çalışan, dirayetli yüzü ile…  Akademik yaşamından sonraki yıllarında hayatın onun için, sevdikleri ile birlikte, daha da güzel olmasını gönülden diliyorum.

AYŞEN BULUT

YORUM YAZ


Lütfen doldurunuz *

Henüz yorum yapılmamış.