On-line ISSN:2147-155X

Sabahat Hoca Neredeyse Efsane Haline Gelmişti (Gökhan Telatar)

30 Ocak 2014, Perşembe, 10:13 | İz Bırakanlar, Prof.Dr.Sabahat Tezcan | 1.806 kez okundu | 0 yorum
  Uzm. Dr. Tahsin Gökhan Telatar 2002 yılında Hacettepe Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nda asistanlığa başladığımda adet olduğu üzere bölümdeki hocalarla tanıştırıldım. Sadece, o dönem Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürlüğünü de yürüttüğü için bölümde bulunmayan Sayın Sabahat TEZCAN hocamla tanışamamıştım. O günden sonra henüz tanışmamış olduğum halde Sabahat Hocamla ilgili çok şey anlatıldı. Öyle ki Sabahat Hoca […]

 

Uzm. Dr. Tahsin Gökhan Telatar

2002 yılında Hacettepe Halk Sağlığı Anabilim Dalı’nda asistanlığa başladığımda adet olduğu üzere bölümdeki hocalarla tanıştırıldım. Sadece, o dönem Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürlüğünü de yürüttüğü için bölümde bulunmayan Sayın Sabahat TEZCAN hocamla tanışamamıştım. O günden sonra henüz tanışmamış olduğum halde Sabahat Hocamla ilgili çok şey anlatıldı. Öyle ki Sabahat Hoca neredeyse efsane haline gelmişti. Herkes hakkında bir şeyler anlatıyordu. Kimisi kendisinden korkuyla bahsediyor, kimisi hocayı tabiri caize taparcasına seviyordu. Ancak herkes için ortak olan, hocaya karşı duyulan inanılmaz saygıydı.

Yaklaşık üç ay sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalınca iki yılda bir düzenlenen asistan kursunda, il dışından gelen halk sağlığı asistanı arkadaşlarımla birlikte nihayet efsane haline gelen hocamızla tanışacaktık. Diğer üniversitelerden gelen ve benim gibi henüz Sabahat Hocayla tanışmamış olan asistan arkadaşlarımı da hocayla ilgili pek çok şey dinlemişlerdi ve hepimiz merak ve biraz da tedirginlik içindeydik. Sabahat Hoca sınıfa geldi. Son derece sıcak bir tanışma yaşandı. Hepimizle tek tek sohbet etti, sadece isimlerimizi sormadı; konakladığımız yerden evlilik durumumuza, mezun olduğumuz üniversitedeki hocalarımızla ilişkilerimizden memleketimize, ortak tanıdıklarımıza kadar pek çok konuda bizimle sohbet etti.

Günün sonunda Sabahat Hoca artık hepimiz için son derece saygıdeğer, içi-dışı bir, sözünü esirgemeyen, bizi sadece yeni asistanlar olarak değil kendi meslektaşı olarak gören, tatlı-sert, yeri her zaman ayrı olacak değerli hocamızdı.

O güden sonra da bu durum hiç değişmedi. Sabahat Hocam bizlere sadece halk sağlığını ve epidemiyolojiyi öğretmedi, insanları tanımayı, dürüstlüğün her zaman kazandırdığını, zorluklarla baş etmeyi gösterdi. 2003 yılının Mayıs ayında hocamız göğüs kanseri tanısı aldığında, biz kendisine ne söyleyeceğimi bilemezken, o çoktan zihninde hastalığı yenmişti. Neredeyse Sabahat Hoca bizi teselli etti. Sabahat Hoca kadar sağlam, yıkılmaz, şikâyet etmeyen, dirayetli, yaşadıklarının kontrolü bırakmasına izin vermeyen bir insan daha tanımanın çok zor olduğuna inanıyorum.

Haklı olduğumuzda bizleri hiç düşünmeden her ortamda savunan hocamız, aynı şekilde yanlışa düştüğümüzde de bunu bize en sert ve yalın haliyle gösteriyordu. Şimdi anlıyorum ki hocamız bizleri üniversitenin dışındaki korunmasız hayata en dayanıklı olacağımız şekilde hazırlamış.

İyi ki sizi tanıdım hocam, iyi ki sizin öğrencini olabildim. Bana katkılarınızı kelimelerle anlatabilmem mümkün değil. Bu yazıyı yazma fırsatını bana vermenizin dahi bende yarattığı duygular tarif edilemez boyuttadır.

Sizin öğrenciniz olma şerefini yaşadığımız için bence bizler halk sağlığı camiasının en şanslı çalışanlarıyız. Her şey gönlünüzce olsun, Allah yolunuzu açık etsin hocam.

YORUM YAZ


Lütfen doldurunuz *

Henüz yorum yapılmamış.