Yaptığın Kadar Konuşacaksın; Bir Yapıp Beş Konuşmayacaksın
Doç.Dr. Ahmet Öner Kurt
Ankara, Aydın, Denizli, Edirne, Elazığ, İstanbul, Kocaeli, Malatya, Mersin, Samsun ve Sivas’tan 19 halk sağlığı asistanı Halk sağlığı uzmanlık eğitim programı için Ocak 2003’de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Prof.Dr. Nusret H. Fişek Eğitim Salonunda toplandık. Ocak ayının ilk haftası başlayan eğitim süresince Sabahat Hoca ile kısa süreli karşılaşmalarımız oldu. İlk dersimiz 17 Şubat 2003, saat 10.15’de başladı. Daha önce kitabını okuduğumuz kişiden, o konu hakkında ders almak bizler için daha yararlı ve güzel olmuştu. Epidemiyoloji dersi süresince sadece bilimsel tartışmalar olmadı. Sabahat Hoca bizimle epidemiyoloji yanında yaşama ilişkin görüşlerini ve bize meslek yaşamımızda yol gösterecek deneyimlerini paylaştı. Sabahat Hocanın derste not aldığım bazı sözlerini buraya alıyorum. Benim açımdan Sabahat Hocayı anlatmanın en güzel yolunun bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü bizimle paylaştıkları imbikten süzülen bilgi ve deneyimlerdi. Bunun önemini yıllar geçtikçe, mesleğimi uyguladıkça daha fazla anlıyorum. Bizlere çok emeği geçen hocama teşekkürlerimi ve saygılarımı iletiyorum.
– Epidemiyolojiyi bilen insanlar üreten insanlardır. Yapmak isterler. Çevresiyle uyumlu çalışırlar. Ve alçak gönüllüdürler.
– Hata yaşam boyu olan bir şeydir. Önemli olan hatayı azaltmak, nerede hata yapıyoruz onu bilmektir. Kısaca bu; “HADDİNİ BİLMEKTİR”.
– Bilimsel olarak güçlü olanın özgüveni gelişir.
– İş üreten insandan zarar gelmez. Laf üreten değil, iş üreten kişi olmak gerekir.
– Her şey emek ürünüdür ve takdir etmek gerekir.
– Aç insan ne yapar, çalar. Ya bilmeyen insan? O da çalar!!!
– Yaşam dengedir. Bu dengeyi hiçbir zaman bozmayın.
– Siz burada dev balinalara karşı bir hamsi kadar mücadele veriyorsunuz. Ancak bunu onurlu vermek gerekir.
– Boğaz dokuz boğumludur. Her konuda konuşurken dokuz defa yutkunmak gerekir.
– Bu ülkenin başına gelenler cahillerden değil, yarı cahillerden geldi.
– Başkasının yaptığı ve ürettiği ile konuşana, aydın demem.
– Üretiyorsan, insan yetiştiriyorsan, kompleksin yoksa, kadirşinaslığın varsa, eleştiriyi hoş görüyorsan, konuşma hakkın vardır.
– Yeni sentez yaparken yanlış modeller seçmemek gerekir.
– Buradaki eğitim mezuniyet sonrası eğitim değildir. Bu kaşıkla beslemedir, ama ben memnunum.
– Laf üretenlerden değil, iş üretenlerden olmak gerekir. Bırak eleştirsinler. O zaman sen de iş yap bakalım demek gerekir.
– Eleştiri denilince, gecekondu yıkım ekipleri gibi olmayın. Önce insanları kutlayın.
– Yaptığın kadar konuşacaksın; bir yapıp beş konuşmayacaksın.
– Yaşamda ilişkiler, tek tek yaşanmıyor; birçok değişkenden etkileniyoruz.
– Tam bilenle bilmeyenden korkmayacaksın. O ara var ya, namludan dolmuş! En tehlikelisi budur.
– Güven aralığı tepegözün netlik ayarıyla oynamak gibidir. Aralık fazlaysa bulanık görürüz. Azaldıkça daha net görürüz.
– Bazı hallerde cevap vermemek, en büyük cevaptır.
– Yaşamda her zaman 2×2=4 değildir. Yaptığımız şey bir olasılık hesabıdır.
– Ölüler ve deliler değişmez. Biz bilimsel olarak değişime açık olmalıyız.
– Ağzınızın güzel laf yapması yeterli bilgi düzeyinde olduğunuzu göstermez.
– Görüş bildirmenin bilimsel olmasına gerek yoktur.
– Görüşler tartışılır ama bilimsel gerçekler tartışılmaz.