İyonize olmayan radyasyonun sağlığa etkileri
Halim İşsever İstanbul Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.Dalı –Prof.Dr.
I. GENEL BİLGİLER
Elektromanyetik radyasyonlar (EMR) dalga özellikli radyasyonlar olarak bilinmektedir. Boşlukta yayılma özelliğine sahip olan bu dalgalar, dalga boyları ve frekansları ile tanımlanmaktadır. Tüm elektromanyetik dalgalar, boşlukta aynı hızla yayılır ve bu hız, ışık hızına eşit olup, saniyede 300,000 km’ dir. İyonlaştırmayan radyasyon olarak da tanımlanan elektromanyetik radyasyon, enerjinin boşlukta elektrik ve manyetik alanlar şeklinde yayılmasıdır. EMR’ lar, uzun dalga boyludan, kısa dalga boyluya doğru, radyo dalgaları, mikro dalgalar, infrared ışınları, görünür ışınlar, ultraviyole ışınları olmak üzere sıralanırlar. Dalga boyu olarak insan vücut kalınlığı içine düşen mikro dalgalar ve altındaki ışınların (Infrared radyasyon, görünür ışınları, utraviyole ışınları) insan vücuduna verdiği zararlar, yapılan çok sayıda araştırma ile kanıtlanmıştır. Mikro dalgaların pişirme özelliği, Infrared ışınlarının göz merceğine, görünür ışınların göz dibine, Ultraviyole ışınlarının deriye verdiği zararlar toplum tarafından bilinmektedir. Bu gün üzerinde en çok tartışılan konu, radyo frekanslarındaki dalgalarının yarattığı zararlardır. Cep telefonlarının kullanım frekanslarının yükseltilmesi ve dalga uzunluklarının mikro dalga özelliği göstermesi, bu günlerde tartışmayı daha da arttırmıştır. Cep telefonlarında, dolayısıyla baz istasyonlarında kullanılan iletişim frekansları 900 MHz (0,9 GHz, Dalga uzunluğu= 33,3 cm) ve 1800 MHz (1,8 GHz, Dalga uzunluğu= 16,7 cm), 2100 MHz için ise , Dalga uzunluğu= 14.28 cm dir. Mutfaklarımızdaki mikro dalga fırınlarımızda kullandığımız dalganın frekansı ise 2400 MHz (2,4 GHZ, Dalga uzunluğu=12,5 cm) dir. Frekansların bu denli birbirine yakın olması tedirginliklerin rahatsızlıkların artmasına neden olmuştur. Bu nedenle kullanılan elektromanyetik dalgaların fiziksel özelliklerinin çok iyi bir şekilde anlaşılması ve bilinmesi gerekmektedir.
Bir elektromanyetik dalga, maksimum değeri ile “0” değeri arasında salınan manyetik ve elektrik alanlar içerir. Bu alanların büyüklüğü, bir ortalama değer veya tepe (Peak) değerinin büyüklüğü ile belirtilir. Elektrik alanlar (E), V/m (metrede volt) olarak; Manyetik alanlar (B) ise, T (Tesla) olarak ölçülür. Bir elektromanyetik dalganın şiddeti (I) veya güç yoğunluğu, 1 m2‘ lik bir alandan geçen gücü ifade eder. Güç, W (Watt) olarak ifade edildiğine göre, şiddet (I) veya güç yoğunluğu W/m2olarak ölçülür. Eektromanyetik dalgalar, dalga dolga boyları ile ilişkili olarak çok düşük, orta ve yüksek frekanslı elektrik ve manyetik alanlar oluştururlar.
Çok düşük, orta ve yüksek frekanslı elektrik ve manyetik alanlar
Çok düşük frekanslı alanlar : 300 Hz’ e kadar olan frekansa sahiptirler, elektrikli güç kaynakları ve elektrik kullanan cihazlar, gerilim hatları ana kaynaklarıdır.
Orta frekans alanlar : (300 Hz-10 Mhz) Bilgisayar ekranı, alarm ve güvenlik cihazları ana kaynaklardır.
Yüksek frekans alanlar : (10 Mhz-300 Ghz) Radyo,TV, Radar ve cep telefonu antenleri ve mikro dalga fırınlar ana kaynaklardır.
Elektromanyetik dalgaların, biyolojik dokular üzerine etkilerini anlayabilmek için, maruz kalmış olan vücudun farklı bölümlerinde alan büyüklüğünün ölçülmesi gerekir. Bunun için sırasıyla dokunun iletkenliği ve yoğunluğuna bağlı ve elektrik alan değerini de hesaba katan SAR değerine (Özgül Soğurma Hızı) göre değerlendirmeler esas alınarak toplumda bir takım standart değerlerin kullanılması yoluna gidilmiştir. Hatta bu standartlar, bazı temel standartlara bağlanmıştır. Temel standart olarak “insan vücut sıcaklığını ortalama olarak 1oC arttıran Elektromanyetik enerji yutulmasının zararlı olduğu” ifade edilmiştir. Bu standarda göre kilogram başına dokuların yutabileceği maksimum güç 4 Watt olarak saptanmıştır. Yani 4 Watt gücündeki bir elektromanyetik dalga, vücut sıcaklığını yaklaşık 1oC arttırmaktadır. Belirlenen bu düzeyin 1/10’u olan, 0,1o C gibi vücut sıcaklık artmasının zararsız olacağından yola çıkılarak, bu değer, çalışanlar için 0,4 W/kg SAR (1/10), genel halk için 0,08 W/kg SAR (1/50) değerine, yani güvenlik sınırlarına çekilmiştir. Genel halk limit değerlerinin 1/50 düzeyine çekilmesi bu grup içerisinde, çocukların, yaşlıların ve hastaların bulunmasındandır. Bu değerler Dünya Sağlık Örgütü ve ICNIRP-Uluslararası Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Komitesi tarafından kabul edilmektedir.
II. SAĞLIĞA ZARARLARI ve KORUNMA
Yapılan farklı çalışmalarda bazı meslek gruplarında Standardize ölüm oranını arttırdığı yönünden bazı gruplarda yüksek bulunmasına rağmen, toplumdan anlamlı düzeyde yüksek olmayan, eşit olan, hatta küçük olanlar çalışmalar da vardır. Yani özet olarak araştırma sonuçlarındaki bu değişkenlik, Radyo frekanslarının genel toplumda kanser riskini arttırdığı konusunda yeterli ipuçlarını kesin olarak vermemektedir. Fakat, radyo frekanslarında veya mikrodalga frekanslarındaki elektromanyetik dalgalara maruz bırakılmış deney hayvanlarında, bir çok sistemde oluşmuş zararlar araştırmalar tarafından bildirilmektedir. Sonuç olarak; bir çok araştırmada, laboratuar koşullarında Elektromanyetik alanlara maruz bırakılan deney hayvanlarında, bir çok yaşamsal sistem üzerinde olumsuz etkiler ifade edilmektedir. İyonize olmayan radyasyonun biyolojik etkileri ve tıbbi uygulamalar alanında yaklaşık 25.000 e yakın makale son 30 yıl içinde yayınlandı. Bilimsel literatür incelediğinde, düşük seviyede elektromanyetik alanlara maruz kalma ve herhangi bir sağlık sorunları ilişkisinin halen tartışmalı olarak devam ettiği sonucuna varılmaktadır. Ancak, biyolojik etkileri hakkında bilgide bazı boşlukların olması bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Toplumda evde düşük seviyelerde elektromanyetik alana maruziyet ve sağlık sorunları arasında bir ilişkinin olduğu yönünde görüş mevcuttur. Bildirilen belirtiler içinde baş ağrısı, anksiyete, intihar ve depresyon, bulantı, yorgunluk ve libido kaybı vardır. Düşük seviyelerde elektromanyetik alanlara maruz kalma ve bahsedilen şikayetler arasındaki ilişki bilimsel olarak halen tartışmalıdır. En azından bu tip sağlık sorunları kaygısı ve yeni teknolojilerin varlığı ile ilgili çevre ya da gürültü ya da diğer faktörlerin neden olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenledir ki sağlığa zararlı bir etken olarak kabul edilen Elektromanyetik radyasyon veya alanlar için yaşamsal alanlarda bir takım limitler oluşturulmuştur.
III.SONUÇ
Elektromanyetik Radyasyonların (Radyo frekansları, Mikro dalgalar, Infrared, görünür ve Ultraviyole ışınlarının (genel olarak iyonize etmeyen radyasyonun) ve bu ışınları kullanan veya yayınlayan cihazların, etrafa yaydığı Elektromanyetik alanın, biyolojik sistemler ve insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri, yapılan çok sayıda deneysel çalışmayla kanıtlanmıştır. Yapılan çalışmalarda çok yüksek elektrik ve manyetik alan oluşturularak laboratuar ortamlarına deney hayvanları maruz bırakılmıştır. Toplumda bu kadar yüksek manyetik ve elektrik alana maruziyet, ancak mesleksel etkilenmelerde hiçbir önlem alınmadan maruz kalma söz konusu olabilir. Bir diğer konu ise; ortamdaki elektrik ve manyetik alanın değeri uzaklığın karesi ile ters orantılı olarak azalmaktadır. Evlerimizde kullanılan birçok cihazda elektrik ve manyetik alan oluşturmakta, cihazdan 2 m uzakta ölçülen alan değeri limit değerin %1 ve % 0,1 seviyelerine gerilemektedir. Diğer epidemiyolojik çalışmalarda ise etkilenme ve vücut bölümlerinde kanser arasındaki ilişkiyi araştıran araştırmalarda az sayıda araştırmada ilişki gösterilmiş diğerlerinde gösterilememiştir. Bu konuda yapılan çalışmalar birbiri ile çelişkili olup doz ve maruziyet süresi ile değiştiği bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü elektromanyetik radyasyonların sağlık üzerindeki etkilerinin kesinlik kazanması için 9 sorunun cevaplanması gerektiğini belirtmiştir. Bu sorular ise; hücresel bazda yapılan çalışmaları, maruziyetin değerlendirilmesini, Doz-Cevap İlişkisini, İstatistiksel çalışmalardan elde edilen sonuçları, insanlar üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen çalışmaları, farklı çalışmalardan aynı sonuçların elde edilebilirliğini, yani tekrar edilebilirliğini, hayvan deneylerinden elde edilen çalışmaları, patoloji ile ilgili çalışmaların ve epidemiyolojik çalışmalardan elde dilen sonuçlar ile örtüşmesi gerektiğini belirtmiştir. Limit değerlerin altındaki maruziyetlerde neden – sonuç ilişkisini kısa dönemde göstermek pek mümkün görünmemekte ve uzun vadede zararlı etkilerini söylemek için detaylı çalışmalara gereksinim vardır. Halk sağlığı yönünden değerlendirdiğimiz zaman, bünyesel ve çevresel etkenlerden kaynaklanan birçok riskimizin olduğunu unutmamalıyız. Mevcut risklerinizin üzerine ek bir risk ilave etmemeli, yaşamımızı kolaylaştıran birçok teknolojinin, cihazın sağlığımıza bazı yönlerden zararlı olabileceğini ve korunma politikalarını göz ardı etmemeliyiz.
Kaynaklar :
1. Guıdelines For Limiting Exposure To Time-Varying Electric, Magnetıc, And Electromagnetic Fields (Up To 300 Ghz) International Commission on Non-Ionizing Radiation Protection -ICNIRP Guidelines
2. Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Kontrolü Ve Denetimi Hakkında Yönetmelik : 21 Nisan 2011RG: Sayı :27912
3. http:// www.who.int/peh-emf/about/whatisEMF :Erişim :27.03.2015
4.Şeker S, Çerezci O.: Radyasyon kuşatması , Boğazici Üniversitesi Yayınları,İstanbul,2000
5.Sabuncu H, Elektromanyetik radyasyonların İnsan Sağlığına Olumsuz Etkileri ve İş Sağlığı Açısından alınabilecek Önlemler –TT B– MSG Dergisi. Ekim2004
[…] İyonize olmayan Radyasyonun Sağlığa etkileri […]