HALK SAĞLIĞI ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ GÖZÜYLE
ÇOCUK FELCİ DESTEK AŞILAMA ÇALIŞMALARI (MOP-UP)
(ŞANLIURFA, 20-26 NİSAN 2015)
Ali Ceylan1, Burcu Kendirli1, Hilal Görgel1, Deniz Utku Altun2, Mestan Emek1
1DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI
2ŞANLIURFA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ
GİRİŞ: Poliomyelit’in (Çocuk Felci) dünyadan yok edilmesi kararının, 1988 yılında 41. Dünya Sağlık Asamblesi’nde kabul edilmesinden 2013 yılına kadar, çocuk felci olgusu %99 oranında azalmış olup, dünyada 2014 yılı itibariyle sadece üç ülkede (Nijerya, Pakistan ve Afganistan) endemik olarak kalmıştır (1). Türkiye’nin de içinde bulunduğu Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi, 19-21 Haziran 2002 tarihinde çocuk felci hastalığından arındırılmış bölge sertifikası almıştır (2).
Suriye’de 1999 yılı itibariyle uzun yıllar görülmeyen çocuk felci olgusu, 17 Ekim 2013 tarihinde Deir Ez-Zour bölgesinde çocuk felci olgularının saptanmasıyla yeniden gündeme gelmiştir (3). Suriye’de en son 21 Ocak 2014, Irak’da ise 7 Nisan 2014 tarihinde birer çocuk felci olgusu bildirilmiş olup yaklaşık 1-1,5 yıldır yeni olgu görülmemektedir (4).
Suriye’de Ekim 2013 tarihinde başlayan çocuk felci salgınına yanıt olarak Orta Doğu’da, ağırlıklı polio aşılama kampanyalarını içeren, çok uluslu stratejik plan oluşturulmuştur. Suriye ve Irak başta olmak üzere yüksek riskli ülkelere (Ürdün, Lübnan ve Türkiye) yönelik başlatılan yanıtlarda büyük oranda başarı sağlanmış, sonuç olarak toplumsal bağışıklık güçlendirilmiştir. Nüfus hareketlerinin halen devam etmesi ve bir önceki yanıtlarda karşılaşılan diğer sorunlar da (azınlık gruplar, sosyal engeller vb.) göz önünde bulundurularak yeni yanıt stratejileri planlanmaktadır (5).
Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu (THSK), 12 Mart 2015 tarihinde yapılan “Polio Eradikasyon Programı Sertifikasyon Komitesi Toplantısı” önerileri doğrultusunda, Suriye ve Irak ile aktif sınır bağlantısı olan Mardin, Hatay, Kilis, Şırnak ve Şanlıurfa illerimizde 0-59 ay yaş grubundaki tüm çocuklara (T.C. vatandaşı ve Suriyeliler), Suriyeli’lerin yerleştirildiği kampların bulunduğu diğer 6 ilimizde ise sadece Suriyeli çocuklara yönelik olarak iki tur halinde “Çocuk Felci Destek Aşılama Çalışması” yapılmasına karar vermiştir.
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nin (HASUDER) yaptığı aşı kampanyası duyurusu üzerine, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan üç, Harran Üniversitesi Tıp Fakülltesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan dört olmak üzere toplam 7 Araştırma Görevlisi, Şanlıurfa’da yapılacak kampanyaya katılma isteğimizi HASUDER’e ilettik. HASUDER’de bilgi, beceri ve görgü düzeyimizi arttıracak bu uygulamaya katılabilmemiz için THSK’den resmi görevlendirme talebinde bulundu.
Şanlıurfa’da 20-26 Nisan 2015 tarihleri arasında yürütülen ilk tur çocuk felci destek aşılama çalışmasındaki (mop-up) gözlemlerimiz sonrasında hazırladığımız bu yazıda; halk sağlığı saha eğitimlerine, sonraki yapılacak destek aşılama çalışmalarına ve katılacaklara katkı sunmayı amaçladık.
AŞI KAMPANYASI HAZIRLIK SÜRECİ
Aşı kampanyası hazırlık süreci ile ilgili aşağıda vermiş olduğumuz bilgiler; Şanlıurfa Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Toplum Sağlığı Merkezleri’nde yapılan görüşmelerden derlenmiştir.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun çocuk felci destek aşılama çalışmaları ile ilgili resmi yazısının Şanlıurfa Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne ulaşmasıyla birlikte aşı kampanyası hazırlıklarına başlanmıştır. Kampanya sürecinin yürütülmesine ilişkin olarak, Müdür Vekili başkanlığında İdari ve Mali İşler, İnsan Kaynakları ve Bulaşıcı Hastalık Kontrol Programları Şubesi’nin katılımıyla il planlama toplantısı yapılmıştır. Toplantıda sürece ilişkin strateji belirlenerek gerekli kararlar alınmıştır. İlin mop-up çalışmalarındaki bilgi birikimi değerlendirilerek alanda karşılaşılabilecek sorunlar için gerekli tedbirlerin alınması resmi yazışmalarla sağlanmıştır. Toplantı sonrası müdürlüğün diğer şubeleri de aşı kampanyası hakkında bilgilendirilmiştir. İlk bir hafta, kampanyaya lojistik destek konusunda (personel ve ulaşım aracı) ilgili kamu kurum ve kuruluşları; Valilik, İl Sağlık Müdürlüğü, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği, kaymakamlıklar, üniversite ve belediyeler ile resmi görüşmeler yapılmıştır. Belediyelerden ayrıca, kampanya duyurusunda kısa mesaj desteğinin verilmesi istenmiştir. Toplum Sağlığı Merkezi (TSM) başkanlıklarına aşı kampanyası ile ilgili resmi yazı gönderilmiş, aile hekimlerine tebliğ edilmesi istenmiştir. Kampanyada hedef nüfus açısından önemli bir grubu oluşturan anaokulu ve kreşlere kayıtlı çocukların aşılanması için İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bilgilendirilmiştir.
Toplum Sağlığı Merkezi (TSM) başkanları, Aile Sağlığı Merkezi (ASM) idari hekimleri ile ayrı ayrı toplantılar yapılmıştır. Toplantılarda çocuk felci destek aşılama çalışmalarının gerekliliği, mop-up çalışma stratejisi, aşı uygulama ve denetleme ekibinin görevleri, kullanılacak formlar, soğuk zincirin korunması, kontraendikasyon durumlarının sorgulanması gibi konularda bilgilendirme yapılmıştır. TSM başkanları, ASM aşı bölgelerinin sınır geçişlerinde yer alan sokakların aşılanmaması riskine karşı uyarılmıştır.
Kampanya, Halk Sağlığı Müdürlüğü (HSM) ile birlikte Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirdiği bir saha epidemiyoloğu koordinatörlüğünde yürütülmüştür. TSM başkanları, kampanyanın ilçe düzeyinde yürütülmesinde birinci derece sorumlular olarak belirlenmiştir. TSM başkanlarının müdürlükle koordinasyonunu kolaylaştırmak için öncelikli olarak HSM şube müdürleri arasından belirlenen, her ilçe için birer kolaylaştırıcı koordinatör belirlenmiştir. İlçe planı için; HSM, TSM ve ASM’lerden kampanyada görev alabilecek mevcut personel, araç durumu ve hedef nüfuslar göz önünde bulundurularak ek personel ve araç ihtiyacını bildirmeleri istenmiştir. Merkez ilçelerin nüfuslarının fazla olması (Suriyeliler de dahil) ve farklı dinamikleri barındırması (sosyo-ekonomik vb.) nedeniyle personel, araç ve diğer konulardaki planlamalar HSM ve TSM ile birlikte yürütülmüştür. Mop-up çalışma stratejisi (silip-süpürme) gereği aşılanmamış hiçbir çocuğun kalmaması için, ASM aşı bölgeleri kayıtlı nüfus üzerinden değil bölge tabanlı olarak belirlenmiştir.
KAMPANYA BAŞLIYOR
İlk gün
Merkez ilçelerde çalışacak öğrenci (kayıt tutucu) ve HSM çalışanları (aşı uygulayıcısı/kayıt tutucu) daha önceden hazırlanmış isim ve görev listelerine göre çalışacakları ASM’leri öğrendikten sonra kumanyalarını da alarak önce TSM’lere oradan da ASM’lere araçlarla gönderildi. ASM aşı ekipleri (gezici/istasyon) yaptıkları aşıları, Bakanlığın belirlemiş olduğu standart formlarla (günlük uygulanan polio aşı dozu çeteleme formu, günlük uygulanan polio aşı dozu özet formu, tur bitimi uygulanan polio aşı doz sayıları formu, çocuk felci aşı günleri denetçi formu) gün sonunda TSM’lere, TSM’ler de uygulayıcı formlarındaki sonuçları toplayarak gün sonunda T.C. vatandaşı ve Suriyelilerin sonuçlarını ayrı ayrı HSM’ye iletti. HSM de T.C Vatandaşı ve Suriyeliler için sonuçları toplayıp derleyerek THSK’ye bildirdi. Veri girişini ve değerlendirmesini kolaylaştırmak üzere excel tabloları hazırlandı. Değerlendirmeler hedef nüfusa ulaşma yüzdeleri göz önünde bulundurularak günlük yapılıyordu. Aşılama oranları düşük bulunan yerlerle ilgili sorunlar belirleniyor, bu sorunlara yönelik çözümler üretiliyordu. Denetimlerin standart ve etkili olabilmesi için, çalışma stratejileri ve dikkat edilmesi gereken; damla aşı vurgusu, evlere gidilip gidilmediği, kontraendikasyon sorgulamasının yapılıp yapılmadığı, hedef nüfusun %10’unun denetlenmesi gerektiği gibi noktalar üzerine denetim ekipleriyle toplantı yapıldı.
İkinci gün
Aşı uygulayıcı ekibi olarak Akçakale’ye gittik. Akçakale TSM başkanı ile TSM düzeyinde yürütülen hazırlıklar ve yaşanan sorunlar üzerine konuştuk. Daha sonra çadırkente giderek Suriyeli çocukların aşılama çalışmalarına destek verdik. Kamp dışında sıklıkla yaşanan dil sorunu, çadırkentte Arapça bilen resmi görevli tercümanlar olduğu için yok denecek düzeydeydi. Suriyeliler, öncelikle çadırkent içindeki mahallelerin muhtarları aracılığıyla aşılama çalışmaları hakkında bilgilendirildi ve daha sonra tek tek çadırlara gidilerek aşılama çalışmaları yapıldı. Günün sonunda aşılama sonuçları koordinatörler tarafından değerlendirildi.
Üçüncü – dördüncü gün
İki gün de denetim ekibi olarak sahada çalıştık, ayrıca saha epidemiyoloğu ile birlikte ASM ziyaretlerinde bulunduk. ASM’den aşılaması biten sokakların krokisini ve hedef nüfusunu öğrendikten sonra denetlenecek bölgeye gittik. Denetlenecek bölgelerin krokisi aile hekiminde yok ise belli noktalar üzerinden tarif edilmeye çalışılıyordu. Denetleme sırasında öncelikle çocukların aşılanma durumu öğrenildi, daha sonra aşılanmayan çocukların aşılanmama nedenleri ayrıntılı olarak denetçi formuna kaydedildi. Aile, aşılama sırasında evde bulunmadığı için aşılamanın yapılamadığını söylüyorsa evlerine bilgi notu bırakılıp bırakılmadığı soruldu. Denetleme, bölgenin hedef nüfusunun %10’una ulaşıldığında tamamlandı. ASM’ler, süreci yönetme ve kampanyayı benimseme bakımından farklılıklar göstermekteydi. Saha epidemiyoloğu ile ekiplerin motivasyonunu artırmaya yönelik ASM gezileri yapıldı. Aynı zamanda ekiplerin karşılaştıkları sorunlar (evde bulamama, aşı reddi vb.) için çözüm üretilmeye çalışıldı. Günün sonunda, saha epidemiyoloğu ve Müdürlük çalışanlarının katılımıyla kampanyanın üç günlük süreci değerlendirildi ve ikinci tur için öneriler tartışıldı.
Beşinci gün
TSM ziyaretinde bulunduk. TSM başkanı ve kolaylaştırıcı koordinatörün çalışmaları yerinde gözlemlendi. TSM, ASM’lerin gün içinde karşılaştığı sorunlara çözüm üretmeye çalışıyor, çözülemeyen sorunlarda HSM ile iletişime geçiyordu.
Kampanyadan öğrendiklerimiz
– Halk sağlığı uzmanlık eğitimi süresince aldığımız kuramsal bilgileri (sağlık yönetimi, insangücü planlama, bulaşıcı hastalıklar vb.) geniş ölçekli bir halk sağlığı girişiminde sahada uygulama ve gözlemleme olanağı bulduk. Uzmanlık eğitiminde yer almayan ve saha rotasyonlarımızda da her zaman rastlayamayacağımız bir uygulamanın içinde yer aldık.
– Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlarının kendi arasındaki ve diğer kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları ile aralarındaki işbirliğinin önemini gördük.
– Ekip çalışmasının zorluklarına ve bu zorluklarla başetme becerisine tanık olduk.
– Halk sağlığı uzmanının böyle geniş kapsamlı bir girişimdeki kritik rolünü; sorunların saptanması, değerlendirmesi ve çözümlemesinde gördük.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Kampanyanın başarılı olması, sürecin bir bütün olarak değerlendirilmesi ile mümkündür. Başarı, kampanya kararının alındığı aşamadan, HSM ve TSM’nin süreci yönetme becerisi ve ASM’lerin kampanyayı benimsemesine kadar birçok aşamadan etkilenmektedir.
THSK düzeyinde;
HSM düzeyinde;
TSM düzeyinde;
ASM düzeyinde;
Sonuç olarak, halk sağlığı uzmanlık eğitimi içinde önemli bir yer tutan saha rotasyonlarında, her zaman rastlamayacağımız; aşı kampanyaları, kitlesel insan hareketleri ve diğer olağan dışı durumlar gibi hızlı halk sağlığı yanıtı ihtiyacı ortaya çıkabilmektedir. Bu gibi durumlar halk sağlığı uzmanlık öğrencileri için eğitim fırsatına dönüştürülmelidir. Bu kapsamda, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve HASUDER arasında resmi bir protokol yapılabilir.
TEŞEKKÜR
Destekleri için Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alp ERGÖR’e ve HASUDER adına Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Türkan GÜNAY’a teşekkür ederiz.
Kaynaklar:
1. http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs114/en/ Erişim tarihi: 21.06.2015
2. WHO. Certification of Poliomyelitis Eradication, Fifteenth meeting of the European Regional Certification Commission. Copenhagen, World Health Organization, 19 –21 June 2002 (http://www.euro.who.int/__data/assets/pdf_file/0003/79374/E88105.pdf?ua=1. Erişim tarihi: 21.06.2015)
3. WHO. Strategic plan for polio outbreak response in the middle east. Geneva, World Health Organization, Kasım 2013
(http://polioeradication.org/Portals/0/Document/InfectedCountries/MiddleEast/ME_StrategicPlan.pdf Erişim tarihi: 22.06.2015)
4. http://www.polioeradication.org/Dataandmonitoring/Poliothisweek.aspx Erişim tarihi: 21.06.2015
5. http://www.polioeradication.org/mediaroom/newsstories/Major-Multi-Country-Epidemic-Prevented-in-the-Middle-East/tabid/526/news/1206/Default.aspx Erişim tarihi: 21.06.2015